Gebelik hakkında herşey bu blogda...

13 Temmuz 2012 Cuma

Anne adayının kabusu: Düşük

Hamile bir kadının sık karşılaştığı risklerden biri düşüktür. Biz de bu konuda sık sorulan sorulara değinelim istedik.

Artık ikili bir birliktelikten bir aileye dönüşme zamanının geldiğini düşünüyorsunuz ve ardından da hamile kalıyorsunuz. Tam mutlulukla bebeğinizi düşünüp, hayaller kurarken, aklınıza gelmeyen oluyor ve bebeği düşürüyorsunuz. Sonra kendinizi sorgulamaya başlıyorsunuz: Bu niçin bana oldu? Tekrar olur mu? Tekrar olmasının önüne geçmenin yolu yok mu?

İşte bu konuda merak ettiğiniz bazı soruların yanıtları...

Düşük yapmak sık rastlanılan bir durum mudur?
Araştırmalar, her beş gebelikten birinin düşükle sonuçlandığını gösteriyor. Bu da hiç azımsancak bir rakam değil. Üstelik bu sadece farkında olunulan düşükler. Bunun yanında kadınların farkında olmadan yaşadığı pek çok düşük olayı da söz konusu.

Düşük olasılığı, son adet gördüğünüz zamandan sonraki altı ila onuncu haftalar daha yüksek. 12. haftaya gelindiğinde bu riskte büyük bir azalma oluyor.


Düşüğün sebepleri nelerdir?
Pek çok durumda düşün yapan kadın bunun sebebini bilmez ve bazen bu durumu genel bir nedene bağlamak da zordur. Ancak düşüğün görüldüğü bazı genel durumlar da yok değildir.

Bazı kadınlar, bu semptomlardan birine ya da hepsine sahip olabilir ve gene de sağlıklı bebekler dünyaya getirebilir. Ya da bu semptomların hiçbiri sizde yoktur ve düşük yaparsınız. Bu nedenle düşük konusu hala tam anlamıyla açıklığa kavuşmamıştır.

Genetik nedenler
Bebekte bulunan genlerin yarısı anneden, diğer yarısı da babadan gelir. Bu genler, bebeğin oluşumu sırasında biraraya gelirken, bu bilginin bir kısmı 'kaybolabilir'. Önceleri ihtiyaç duyulmayan bu eksik bilgi, hamileliğin belli bir safhasında gerekince, bebek ölür ve düşük durumu meydana gelir.

Aslında bu türden gebeliklerin zaten devam etmesi beklenilmez. Bu, doğanın normal olmayan fetusa karşı aldığı bir tavır olarak algılanabilir.

Kromozom anomaliliklerinden kaynaklanan düşükler, genelde 8 haftada ortaya çıkar, ancak gene de bundan 3-4 hafta sonrasına kadar kanama görülmeyebilir. Kanamanın olduğu zaman, genellikle bebeğin gelişimyle ilgili olan o eksik bilgiye ihtiyaç duyulan zamandır.

Hormonal nedenler: Düzensiz adet kanaması gibi, hormonal düzensizlikleri olan kadınlar, hamile kalmakta zorlanırlar ve bunu başardıklarında da bebeği düşürmeleri oldukça muhtemeldir. Bunun nedeni, rahim zarının çok ince olması olabilir.

Bağışıklık sistemiyle ilgili sorunlar: Lupus (deri veremi) veya benzeri bağışıklık bozuklukları gibi durumlar plasentada kan pıhtısı oluşuma sebep olabilir. Bu da, fetusa yeterince kan gitmesini engeller. Bu, küçük dozda aspirin alınarak tedavi edilebilir. Ancak hamilelikte herhangi bir ilaç kullanımıyla ilgili olarak mutlaka doktorunuza danışın.

Yaş: Anne adayının yaşı yükseldikçe, düşük olasılığı da artıyor. 35 yaşın altındaki kadınlarda düşük ihtimali yüzde 6 iken, bu oran 35-40 yaş grubunda yüzde 15'e, 40 yaş üzeri kadınlarda ise yüzde 23'e çıkıyor.

Serviks (rahim boynu) anormalliği: Eğer serviks güçlü değilse, gebelik ilerledikçe açılmaya başlayabilir ve rahim ağırlaşarak düşüğe sebep olur. Birbirini takip eden gebeliklerde bu, 14. haftada servikse müdahale ile bu önlenebilir.

Sigara: Sigara içen kadınlardaki düşük yapma olasılığı yüzde 30 ila 50 daha fazladır.

Diğer olası sebepler: Eğer kontrol altında değilse, şeker hastalığı da düşüğe neden olabilir. Ayrıca ağır stres ve iş nedeniyle kimyasal maddelere maruz kalmak da düşük yapma sebebidir.


Kendi hatam sonucu olarak mı düşük yaptım?
Yukarıdaki durumların hiçbirisi sizin için geçerli olmayabilir ama gene de düşük yapabilirsiniz. Ama bunun sebebinin sizin yaptığınız bir şey olması güçtür. Bu sık rastlanan bir durum değildir. Çoğu düşüğün sebebi, kontrolümüz dışında kalan nedenlerdir.

Düşüklerin, alkolden, kafeinden, pastörize edilmemiş peynir yemekten veya iyi pişmemiş et yemekten, folik asit almamaktan, seksten ya da dinlenmemekten kaynaklandığına dair pek çok rivayet vardır. Ancak bunların hiçbirinin düşük riskini artırdığına dair bir bulgu bulunmamaktadır.


Semptomları nelerdir?
En sık rastlanan semptomlar; karın ağrısı, kramp ve kanamadır. Bu semptomlar tek başlarına ya da birlikte görülebilir. Bu semptomların hepsi ağır geçen adet semptomlarını da andırdığından, pek çok kadın aslında düşük yaptıklarının farkına varmayabilir.

İki hafta boyunca kanama olabilir ama bu süre zarfında azalacaktır. Eğer çok ağrınız, fazlaca kan kaybınız, akıntınız veya yüksek ateşiniz varsa, bunlar enfeksiyon işaretleri olabilir. Gecikmeden doktorunuza görünün. Bu durumda, enfeksiyon riskini azaltmak için, tampon yerine ped kullanmanız ve kanama durana kadar seks yapmamanız tavsiye edilir. Duş almanızda veya banyo yapmanızda sakınca yoktur.

Bir sonraki adet kanamanız kabaca 6 hafta içinde gerçekleşir ve normalden ağır geçer. Ancak doğurganlığınız bu tarihten önce geçerli olur. Kanamanızın olması illa da düşük yaptığınız anlamına gelmez. Kanama gebelikte rastlanılan bir durumdur.


Bir daha düşük yapmamak için ne yapmalıyım?
Düşüğün nedenleri genellikle bizim kontrolümüz dışında olduğundan, yapabileceğimiz fazla bir şey yok. Ancak dengeli beslenmek, düzenli egzersiz, stressiz bir yaşam ve kilo kontrolü hem doğurganlığı artırır, hem de başarılı bir gebelik dönemi geçirmenize yardımcı olur.

Bazı kadınlar birden çok düşük yaparlar. Eğer üst üste üç düşük yaptıysanız, bunun ardındaki nedeni bulmak için bir uzmana danışın. Bunun nedeni, polikistik over sendromu, lifli tümör, ya da bağışıklık problemi olabilir. Bazen de sadece kötü şanstır.


Tekrar hamile kalabilecek miyim?
Başından düşük geçmiş kadınların çoğu daha sonra normal gebelik süreci yaşayabilirler. Ancak tekrar düşük olması riski küçük de olsa mevcuttur.

Eğer daha önce düşük yaptıysanız, tekrar düşük yapma olasılığınız yüzde 20 daha fazladır. Ancak üç düşükten sonra bile yüzde 60 normal bir gebelik geçirme şansınız var.