Hamile bir
kadının sık karşılaştığı risklerden
biri düşüktür. Biz de bu konuda sık sorulan
sorulara değinelim istedik.
Artık
ikili bir birliktelikten bir aileye dönüşme zamanının geldiğini
düşünüyorsunuz ve ardından da hamile kalıyorsunuz. Tam mutlulukla
bebeğinizi düşünüp, hayaller kurarken, aklınıza gelmeyen oluyor ve
bebeği düşürüyorsunuz. Sonra kendinizi sorgulamaya başlıyorsunuz: Bu
niçin bana oldu? Tekrar olur mu? Tekrar olmasının önüne geçmenin yolu
yok mu?
İşte bu konuda merak ettiğiniz bazı soruların yanıtları...
Düşük yapmak sık rastlanılan bir durum mudur?
Araştırmalar, her beş gebelikten birinin
düşükle sonuçlandığını gösteriyor. Bu da hiç azımsancak bir rakam
değil. Üstelik bu sadece farkında olunulan düşükler. Bunun yanında
kadınların farkında olmadan yaşadığı pek çok düşük olayı da söz konusu.
Düşük olasılığı, son adet gördüğünüz
zamandan sonraki altı ila onuncu haftalar daha yüksek. 12. haftaya
gelindiğinde bu riskte büyük bir azalma oluyor.
Düşüğün sebepleri nelerdir?
Pek çok durumda düşün yapan kadın bunun
sebebini bilmez ve bazen bu durumu genel bir nedene bağlamak da zordur.
Ancak düşüğün görüldüğü bazı genel durumlar da yok değildir.
Bazı kadınlar, bu semptomlardan birine
ya da hepsine sahip olabilir ve gene de sağlıklı bebekler dünyaya
getirebilir. Ya da bu semptomların hiçbiri sizde yoktur ve düşük
yaparsınız. Bu nedenle düşük konusu hala tam anlamıyla açıklığa
kavuşmamıştır.
Genetik nedenler
Bebekte bulunan genlerin yarısı anneden,
diğer yarısı da babadan gelir. Bu genler, bebeğin oluşumu sırasında
biraraya gelirken, bu bilginin bir kısmı 'kaybolabilir'. Önceleri
ihtiyaç duyulmayan bu eksik bilgi, hamileliğin belli bir safhasında
gerekince, bebek ölür ve düşük durumu meydana gelir.
Aslında bu türden gebeliklerin zaten
devam etmesi beklenilmez. Bu, doğanın normal olmayan fetusa karşı aldığı
bir tavır olarak algılanabilir.
Kromozom anomaliliklerinden kaynaklanan
düşükler, genelde 8 haftada ortaya çıkar, ancak gene de bundan 3-4 hafta
sonrasına kadar kanama görülmeyebilir. Kanamanın olduğu zaman,
genellikle bebeğin gelişimyle ilgili olan o eksik bilgiye ihtiyaç
duyulan zamandır.
Hormonal nedenler: Düzensiz adet
kanaması gibi, hormonal düzensizlikleri olan kadınlar, hamile kalmakta
zorlanırlar ve bunu başardıklarında da bebeği düşürmeleri oldukça
muhtemeldir. Bunun nedeni, rahim zarının çok ince olması olabilir.
Bağışıklık sistemiyle ilgili sorunlar:
Lupus (deri veremi) veya benzeri
bağışıklık bozuklukları gibi durumlar plasentada kan pıhtısı oluşuma
sebep olabilir. Bu da, fetusa yeterince kan gitmesini engeller. Bu,
küçük dozda aspirin alınarak tedavi edilebilir. Ancak hamilelikte
herhangi bir ilaç kullanımıyla ilgili olarak mutlaka doktorunuza
danışın.
Yaş: Anne adayının yaşı
yükseldikçe, düşük olasılığı da artıyor. 35 yaşın altındaki kadınlarda
düşük ihtimali yüzde 6 iken, bu oran 35-40 yaş grubunda yüzde 15'e, 40
yaş üzeri kadınlarda ise yüzde 23'e çıkıyor.
Serviks (rahim boynu) anormalliği:
Eğer serviks güçlü değilse, gebelik ilerledikçe açılmaya başlayabilir
ve rahim ağırlaşarak düşüğe sebep olur. Birbirini takip eden
gebeliklerde bu, 14. haftada servikse müdahale ile bu önlenebilir.
Sigara: Sigara içen kadınlardaki düşük yapma olasılığı yüzde 30 ila 50 daha fazladır.
Diğer olası sebepler: Eğer
kontrol altında değilse, şeker hastalığı da düşüğe neden olabilir.
Ayrıca ağır stres ve iş nedeniyle kimyasal maddelere maruz kalmak da
düşük yapma sebebidir.
Kendi hatam sonucu olarak mı düşük yaptım?
Yukarıdaki durumların hiçbirisi sizin
için geçerli olmayabilir ama gene de düşük yapabilirsiniz. Ama bunun
sebebinin sizin yaptığınız bir şey olması güçtür. Bu sık rastlanan bir
durum değildir. Çoğu düşüğün sebebi, kontrolümüz dışında kalan
nedenlerdir.
Düşüklerin, alkolden, kafeinden,
pastörize edilmemiş peynir yemekten veya iyi pişmemiş et yemekten, folik
asit almamaktan, seksten ya da dinlenmemekten kaynaklandığına dair pek
çok rivayet vardır. Ancak bunların hiçbirinin düşük riskini artırdığına
dair bir bulgu bulunmamaktadır.
Semptomları nelerdir?
En sık rastlanan semptomlar; karın
ağrısı, kramp ve kanamadır. Bu semptomlar tek başlarına ya da birlikte
görülebilir. Bu semptomların hepsi ağır geçen adet semptomlarını da
andırdığından, pek çok kadın aslında düşük yaptıklarının farkına
varmayabilir.
İki hafta boyunca kanama olabilir ama bu
süre zarfında azalacaktır. Eğer çok ağrınız, fazlaca kan kaybınız,
akıntınız veya yüksek ateşiniz varsa, bunlar enfeksiyon işaretleri
olabilir. Gecikmeden doktorunuza görünün. Bu durumda, enfeksiyon riskini
azaltmak için, tampon yerine ped kullanmanız ve kanama durana kadar
seks yapmamanız tavsiye edilir. Duş almanızda veya banyo yapmanızda
sakınca yoktur.
Bir sonraki adet kanamanız kabaca 6
hafta içinde gerçekleşir ve normalden ağır geçer. Ancak doğurganlığınız
bu tarihten önce geçerli olur. Kanamanızın olması illa da düşük
yaptığınız anlamına gelmez. Kanama gebelikte rastlanılan bir durumdur.
Bir daha düşük yapmamak için ne yapmalıyım?
Düşüğün nedenleri genellikle bizim
kontrolümüz dışında olduğundan, yapabileceğimiz fazla bir şey yok. Ancak
dengeli beslenmek, düzenli egzersiz, stressiz bir yaşam ve kilo
kontrolü hem doğurganlığı artırır, hem de başarılı bir gebelik dönemi
geçirmenize yardımcı olur.
Bazı kadınlar birden çok düşük yaparlar.
Eğer üst üste üç düşük yaptıysanız, bunun ardındaki nedeni bulmak için
bir uzmana danışın. Bunun nedeni, polikistik over sendromu, lifli tümör,
ya da bağışıklık problemi olabilir. Bazen de sadece kötü şanstır.
Tekrar hamile kalabilecek miyim?
Başından düşük geçmiş kadınların çoğu
daha sonra normal gebelik süreci yaşayabilirler. Ancak tekrar düşük
olması riski küçük de olsa mevcuttur.
Eğer daha önce düşük yaptıysanız, tekrar
düşük yapma olasılığınız yüzde 20 daha fazladır. Ancak üç düşükten
sonra bile yüzde 60 normal bir gebelik geçirme şansınız var.