Gebelik hakkında herşey bu blogda...

Bir Annenin Günlüğünden


"Senin doğumunu engellemek için hiçbir şey yapmamıştım. Ne hap, ne spiral, hiçbir önlem... Her şeyi, doğaya bırakmak... büyük bir aşk -kız ya da erkek- sana duyulan istek... Seni sevmek ve seninde beni hiç kimseyi sevemeyeceğin kadar sevmen. Sonra, kanamanın gecikmesi, kuşkular, belirtileri gözlemek, büyüyen göğüsler ve hemen bastıran korku, merdivenleri koşarcasına inip çıkmak, sıcak banyolar, zor sporlar, birkaç damla kan görmeye karşı duyulan o büyük istek. Ama hiçbir şey olmadı. Demek ki sarı cisim parçalanmış, öyle değil mi? O alışılmış, huzur veren aybaşı kanamaları yok artık. Ve uzun uzadıya yapılan test... Birkaç damla idrar, kaygı ve bekleyiş içindeki o küçücük koyu yuvarlak. -. Gebe... Gebe mi?

Ben, gebe ha?  Ben ve bir bebek?

Belki, bana gebelik durumunu bir an önce ortadan kaldırmayı öğütler umuduyla, bir kadın-doğum uzmanına gittim, Uzman, benim kapıldığım bu korkuyu bir başka nedene bağlayabilir, apansız bana hamile olmadığımı söyleyebilirdi. Henüz kendimi küçük bir kız gibi hissederken, anne olacağımı düşünmek, ne korkunç ! Seni büyütmek ve yaşamımı nasıl değiştireceğini düşünmek ne korku verici...

Ama her şey yolunda gitti. Babana, bunu haber vermek gerekiyordu. Ama iyisi mi biraz zaman geçsin... Kendi kendime biraz düşüneyim, karar vermeden önce, çocuk bakımı ile ilgili kitaplar okumak gerek. Senin varlığını bir tek sen ve ben biliyoruz. (bir de anlamsız bir yabancı !).

Bundan sonra suç ortaklığımız başladı. Beni ne kadar korkuttuğunu bilen yalnızca ikimizdik. Karnımdaki acı-tatlı gizlilik, boyu önce 5 mm, sonra 1 cm ve böylece gitgide büyüyen bir hücre kümesi... Özellikle yaşamının bana bağlı olduğunu düşündüğümde, o an için tartışılmaz bir güce sahip olduğunu anlayarak, senin annen olmaya karar verdim. Bana karşı güçsüz ve savunmasızdın. Sevginle, yumuşaklığınla, bağlılığınla, sessiz dostluğunla birkaç günden beri düşüncelerimdeydin. Birlikte yaşamak, birbirimizle kenetlenmiş olmak, birbirimizi tanımak ve birlikte büyümek...Bütün bunlar çok güzel şeylerdir. O büyük korkuya ve korkularımın seninle geçireceğim gerçek yaşamın yalnızca onda biri olduğunu bilmeme karşın gene de böyle düşünüyordum. Bunun üzerine uykusuz gecelerle geçen bir aydan sonra babana durumu anlattım. Hiçbir kuşkuya kapılmadı, hiç şaşırmadı da. Garip ve sakin bir kararlılıkla seni istediğini söyledi.

İşte o anda, bir kadınla bir erkek, anne olmakla baba olmak arasında ki farkı anlamıştır."