Gebelik hakkında herşey bu blogda...

27 Mayıs 2012 Pazar

Anne Sütü ve Emzirme Döneminde Dikkat Edilecekler

Dünyadaki bütün memeli canlılar yeni doğan yavrularının büyüme ve gelişmesini sağlamak amacıyla süt salgılarlar. Her memelinin sütü kendi yavrusuna uygun olarak salgılanmaktadır. İnsanlarda da her annenin sütü kendi çocuğunun büyüme hızına ve beden yapısına uygundur. İnsan, özellikle inek, koyun, keçi ve birçok memelinin sütünü besin olarak tüketir. Bu hayvanların sütü taze olarak kullanıldığı gibi, işlenerek çeşitli süt ürünleri de yapılmaktadır. Bunların dışında hayvan sütleri teknolojinin gelişmesiyle birlikte bebek besinleri üretiminde de kullanılmaya başlanmıştır.Reklam ve tanıtım faaliyetlerinin artması ve kadınların çalışma hayatına başlamasıyla birlikte, sütten üretilen bebek besinlerinin tüketimi artmıştır.

16 Mayıs 2012 Çarşamba

Çoğul gebeliklerde şikayetler

Uyarı niteliği taşıyan ve doktora başvurulması gereken başlıca durumlar

Çoğul gebelikler hem anne hem de bebekleri için taşıdıkları tüm bu özelliklerinden dolayı 'riskli gebelik' grubunda ele alınan durumlardır. Çok sıkı takip ile sorunsuz bir gebelik yaşanması ve mutlu sonlanması sağlanmalıdır.

Çoğul gebeliklerde annenin kalori, vitamin, protein ve demir ihtiyacı oldukça artmıştır. Bunlar uygun diyet ve ilaçlarla yerine konmalıdır.

Gebelikte Şikayetler

Birçok ufak şikayet hasta eğitimi ve zamanında müdahale ile çözümlenebilir. İlaç kullanımı ancak kesinlikle gerekli olduğunda başvurulması gereken bir durumdur.

Mide ekşimesi, yanması, geğirme:
Sindirim sistemine artan rahim hacminin basısı ve hormonal değişiklikler ile olan değişikliklerin sonucudur. Yarı oturur şekilde uyku çok rahatlatıcıdır. Sık ve az miktarda yemek önerilir. Özellikle geceleri geç ve fazla miktarda yemek yenmemeli, yağlı gıdalardan uzak durulmalıdır. Gerekirse ilaç tedavisi verilebilir.

Çocuklar ve arkadaşlık

Arkadaşlık ilişkileri çocuğun yaşamında aile ve okulla birlikte önemli bir yer tutar. Arkadaşlık kurmak çocuk için sosyal bir gereksinmedir. Uzmanlar bu gereksinmeyi bebeklik dönemine kadar indirgemektedirler. Bebekler ilk ilişkiyi anneleriyle veya bakıcılarıyla kurarlar. Onların yanına gelmesiyle susar, onlar uzaklaşınca ağlarlar. Bu hem güven ihtiyacından ileri gelmektedir, hem de duygusal yönelim ve aldığı doyumla ilgilidir. Yaşamın ilk iki yılında kurulan ya da kurulamayan bu ilişki bebeğin, çocukluk dönemine geçtiğinde arkadaşlarıyla kuracağı ilişkilerde de etkili olur. İlk iki yaş anne ve baba ile uyumsuz bir ilişki varsa ileride giderilmesi zor izler bırakır. Bu izler yaşanacak arkadaşlık ilişkilerine de yansıyacaktır.

Çocuğunuzun kendine güveni fazla değilse, yararlı birkaç öneri

Çocuğunuzun kendine güveninin olmadığını düşünüyorsanız, ona yardımcı olmalısınız. Sizin desteğinizle beraber ileriki yaşlarında kendine güveni gelişecektir.
Her gün aynı şeyleri, aynı saatlerde yapın. Ne zaman neyin olacağını bilsin ki, sürprizlerle karşılaşmasın. Böylece kendini güvende hissedecek ve size güveni daha da artacaktır. Ne zaman banyo, ne zaman yatma zamanı olduğunu bilmesi, heyecanlanmasını engelleyip beklenilmeyen davranışlarda bulunmasını engelleyecektir.

Neden anne sütü?

Doktorlar niçin anne sütü sorusunu şöyle yanıtlıyorlar;

* Bebekler için ideal bir besin kaynağıdır. Bebeklerin sağlıklı büyüme ve gelişmelerine katkıda bulunur.
* Bulaşıcı hastalıkların sıklığını ve şiddetini azaltır. Bebeklerde hastalık ve ölüm sıklığını düşürür. Bebek en az 4 ayını doldurmadan ek gıdalara başlandığında mikrobik hastalıkların sıklığı belirgin olarak artmaktadır.
* Annede meme ve yumurtalık kanseri riskini azaltır. Gebelik aralarını uzatır. Menapozdaki kemik erimesine (osteoporoz) karşı da koruyucudur.
* Hem aileye hem de ülkeye sosyal ve ekonomik yararlar sağlar.
* Bebeğini başarıyla emziren anne kendini çok daha mutlu hisseder.

Emzirme sırasında dikkat edilmesi gerekenler

Annelerin emzirme sırasında dikkat etmesi gereken noktalar da var. Bebeği emzirmeden önce şekerli su, süt gibi herhangi bir ek gıda verilmemesi gerekiyor. Uzmanlar, anne sütünün bebeği çeşitli enfeksiyonlardan rahatlıkla koruduğunu vurguluyorlar. Annenin sütünün bol olması bebeğin emzirilmesi ile doğru orantılı. Yani bebek ne kadar çok emzirilirse, annenin sütü de o kadar çok oluyor. Bu arada annenin emzirme sırasında dikkat etmesi gereken bir nokta daha var. O da bebeğin süt bitene kadar aynı göğüsten emzirilmesi.

Çocuklarda görülen korkular

Çocuk olsun, yetişkin olsun korku hemen hemen herkesin yaşamını etkileyen duygulardan biridir. Korkunun derecesi kişiye, cinsiyete, bireysel özelliklere göre değişir. Uzmanlar korkuyu, canlı varlıkların görünen ve görünmeyen tehlikeler karşısında gösterilen heyecansal bir tepki biçimi olarak tanımlıyorlar. Canlı varlık kaçarak, saklanarak ya da mücadele ederek korkuya karşı mücadele etmeye çalışıyor. Doğan Cüceloğlu "İnsan ve Davranışı" adlı çalışmasında korku karşısında bireyi davranışa yönelten dürtünün, korkunun yarattığı korunma ve güvenlik ihtiyacından kaynaklandığını belirterek "Her korku yaratan durumda bireyin varlığına ve güvenliğine yöneltilmiş bir tehdit uyarıcısı algılanır ve korku duygusuyla birlikte kaçma ve korunma tepkisi yaratır" diyor. Bu durum, okul öncesi çocuk için de geçerli. Üstelik çocuk kendini koruma açısından, yaşı ve yeterlilik düzeyi nedeniyle kendini daha aciz gördüğü için korku tepkisi ve sonuçları daha tahrip edici sonuçlar doğurabiliyor.

Bebekler de masaj ister

Masaj yetişkinlerin günlük streslerini atmak ve rahatlamak için seçtikleri keyifli bir yöntemdir. Ancak masaj, olumlu etkilerini sadece yetişkinlerde değil bebeklerde de gösterir. Bebeklerin psikolojik olarak rahatlamalarını, kendilerini güvende ve huzurlu hissetmelerini sağlayan masaj, bebeklerin bedensel gelişimine de katkıda bulunur.

Zayıf bebekler daha hızlı

İspanya'da yapılan bir araştırma sonucuna göre düşük kilolu doğan kızlar erken ergenliğe giriyor.

Kızınızın arkadaşlarından önce adet görmeye başlamasında, düşük kilolu doğmasının etkili olduğunu söyleseler inanır mısınız? Birçok kişi buna "inanmam" diyecektir ama yanılacaktır. Çünkü tıp alanındaki yeni araştırmalar her gün şaşırtıcı bir sonucu doğuruyor.

Ağzindan çikan ilk kelime "Aygaz"

Bu hafta Irmak ve annesi İlkin konuğumuz.

Bebek bir sürpriz miydi, planlamış mıydınız?
Evliliğimizin üçüncü yılında bebek planlamıştık. Nitekim, planlarımız doğrultusunda hamile kaldım. Daha fazla beklemek de istemedik açıkçası.

Hamile olduğunuzu nasıl fark ettiniz?
İnanır mısın, insanın içine doğuyor. Ama yine de bu durumu kesinleştirmek için bir laboratuvara gidip, test yaptırdım. Sonucu öğrenince çok sevindim.

Neler hissettin?

Hamile olduğumu bildiğim için aklımda soru işaretleri yoktu. Ancak doktorum bunu onaylaması, beni daha da mutlu etti. İçim içime sığmadı.

Bebeklerde annenin diyeti

Anne süt salınımı ve üretimi için kullandığı kaloriyi yerine koyabilecek düzeyde beslenebilmelidir. Emziren annenin diyetinin hem kilosunu idame ettirecek düzeyde olması, hem de sıvı, vitamin ve mineral içeriğinin yüksek olması gerekir. Emziren annenin kilo verici diyetlerden kaçınması gerekir. Süt anne için iyi bir gıdadır, ancak tek başına tüm gereksinimleri karşılayamaz. Anne süt sevmiyorsa veya süte karşı allerjisi varsa günde 1 gram kalsiyum alması gerekir (suda eriyen tabletler şeklinde). Günlük sıvı alımı yaklaşık 3 litre civarında olmalı. Sıvı alımının yeterli olduğunun en iyi kanıtı sık sık idrara çıkmaktır.

Bebeklerde kolik

Kolik teriminin tam Türkçe karşılığı bulunamamıştır, ancak kolik denildiği zaman barsak kaynaklı olduğu düşünülen karın ağrısı ve ağlama nöbetleri anlatılmak istenmektedir. Genellikle 3 ayın altındaki bebeklerde görülür. Nöbetler genellikle öğleden sonra veya akşam saatlerinde başlar. Bebek prematüre ise kolik görülme sıklığı artar. Bu nedenle de vücudun bazı fonksiyonlari kazanmasındaki gecikmelerin koliğe neden olabileceği düşünülmektedir.

Kolik atakları genellikle aniden başlar ve bebek durmaksızın yüksek sesle ağlar. Ağlama birkaç saat devam edebilir. Bebeğin yüzü kızarır, ağız çevresi solabilir, karnı şiş ve gergindir, ağlarken bacaklar genellikle karına doğru çekilir, ayaklar soğuk, eller ise yumruk yapılmıştır. Ataklar genellikle başladığı gibi aniden sonlanır. Ancak atak bitmeden hemen önce bebekler genellikle kakalarını yaparlar veya gazlarını çıkarırlar.

Bebeklerde kabızlık

Yeterli anne sütü alan bebeklerde kabızlık hiç beklenmez, yeterli hazır mama alan bebeklerde ise nadiren kabızlık görülebilir. Kabızlık tanısı için kaka yapma sayısından çok kakanın sertliği önemlidir. Genellikle çoğu süt çocuğu günde bir veya daha fazla sayıda kaka yapmasına karşın, bazı süt çocukları ancak 36-48 saatte bir normal kıvamda dışkılayabilirler. Sadece anne sütü alan bebeklerde bu süre daha uzun bile olabilmektedir (3-4 gün gibi).

Normalde her bebeğin doğumu takiben ilk 24 saat içinde siyah renkli, yapışkanımsı bir kaka yapmaları beklenir. İlk kaka yapma geciktiyse makaddan parmakla muayene gerekebilir. Bazen bebeklerin makadı çevreleyen kasları çok gergin veya spastik olabilir. Bu durumlarda parmakla deliğin genişletilmesi tedavi için yeterli olabilir (hekim tarafından yapılması gerekir). Makad çevresindeki çatlaklar da bazen kabızlığa neden olabilirler. Yine ilk günler içinde kakasını yapmayan bir bebekte Hirschsprung hastalığı olarak adlandırılan ve barsak hareketlerini uyaran sinir kümelerinin eksikliğiyle seyreden bir hastalıkta var olabilir. Bu hastalığın tanısını koyabilmek için makaddan parmakla muayeneden başlayarak, barsak röntgenleri ve barsak biyopsisi gerekebilecektir.

Bebeklerde yumuşak dışkılama veya ishal

Anne sütüyle beslenen bebeklerin dışkıları inek sütü veya hazır mama ile beslenen bebeklere göre genellikle daha yumuşaktır. Bebekler 4-6 günlük olana kadar daha sulu, yeşilimsi-sarımsı ve sümüklü olabilen geçiş kakası yaparlar. Bu kaka birkaç gün içinde normal tipik süt kakasına (sarı, krem kıvamında ve sümüksüz) dönüşür. Annenin kabızlık tedavisi amacıyla kullandığı ilaçlar veya yediği bazı gıdalar bebeğin kakasını geçici olarak yumuşatabilir. Bunun dışında sadece anne sütü ile beslenen bir bebeğin mikrobik ishal olması pek beklenmez, ancak yine de mikrobik ishal olup olmadığını anlayabilmek için bazı tetkiklerin yapılmasına gerek olabilir (dışkının mikroskopta incelenmesi, dışkı kültürü vs).

Hazır mamalarla beslenen bebeklerin kakalarının anne sütüyle beslenenlere göre daha şekilli, katı olması beklense de, yine de yumuşak olabileceği unutulmamalıdır. Özellikle bebeğin ilk 15 gün içinde aşırı beslenmesi sık ve yumuşak kakalamaya neden olabilir.

Bebeklerde kusma ve geri çıkarma

Yutulan gıdaların beslendikten kısa süre sonra küçük miktarlarda çıkarılması sık görülen bir bulgudur ve "geri çıkarma" olarak adlandırılabilir. Kusmada ise mide içeriğinin daha büyük bir kısmı, beslenme zamanı ile ilişkisiz olarak (örneğin beslendikten 1 saat sonra, 2 saat sonra vs) çıkarılır.

Geri çıkarma doğal bir durumdur. Genellikle bebek 6 aylık olana kadar görülebilmektedir. Bebekte tartı kaybı, yemek borusu iltihabı, sık tekrar eden bronşit veya krup (sesli nefes almayla seyreden ve genellikle üst solunum yolları ile ses tellerinin iltihap sonrası gelişen ödem sonucu tıkanmasıyla gelişen bir tablodur) öyküsü yoksa tedavi gerekmez.

Bebeklerde aşırı beslenme

Aşırı beslenen bebeklerde en sık karşılaşılan bulgular kusma veya yedikten hemen sonra sızıntı şeklinde çıkarmadır. Bebekler genellikle aşırı beslenmeme eğilimindedirler ve belli bir miktar mama aldıktan sonra çoğu kez emmeyi bırakırlar. Bebeğin diyetindeki yağ miktarı fazla olduğunda yağların mide boşalımını geciktirmeleri nedeniyle karında şişkinlik, keyifsizlik gibi belirtilere aşırı tartı alımı eşlik edebilir. Karbonhidratlardan zengin bir diyetle beslenen bebeklerde barsaklarda aşırı kokuşma olacağı için yine karın şişliği, gaz yakınmaları yanında tartı alımı olabilecektir.

Bebeklerde yetersiz beslenme

Bebek annenin göğüslerini veya biberonunu tam olarak boşalttığı halde uykusuzluk, ağlama nöbetleri gibi yakınmalara ek olarak tartı alımı istenen değerlerin altında kalıyorsa öncelikle yetersiz beslendiği düşünülmelidir. Bebeğin kendisine sunulan mamayı veya anne sütünü uygun miktarlarda almaması da yetersiz beslenme nedenlerinden biridir. Yetersiz beslendiği düşünülen bebeklerde öğün sıklıklarının ayarlanmasına, annenin emzirme tekniğine, anne-bebek arasındaki psikolojik bağlanmaya, bebeğin genel sağlığına ilişkin sorunlar olabileceği gibi, çok basit olarak kullanılan biberonun deliklerinin büyüklüğü ve sayısının bile rolü olabilir.

Gebelikte Beslenmenin Önemi

gebelikte beslenme
Mutlu ve sağlıklı bir bebek dünyaya getirmenin gerekliliklerinden birisi beslenmeye gösterilecek özenle bağlantılı. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, sağlıklı bir bebek dünya getirmenin baş koşullarından birisi olan beslenmeyi düzene ve belirli bir sisteme oturtmak, bebeğinizin ve sizin sağlığınıza göstereceğiniz özenin göstergesi sayılıyor.

Hamilelikten önce hamilelikten sonra

Yaşantınız artık hamilelikten önce ve hamilelikten sonra diye ikiye bölünmüş durumda mı?

İkiz gebeliklerde doğum

Doğumun fizyolojik, yani normal olan şekli vajinal yoldan doğumdur. Kadın vücudu nasıl hamilelik süresince bebeğin büyüme ve gelişmesine uyum sağlayabiliyorsa, miyadına gelmiş bebeğin vajinal yoldan doğumunu da gerçekleştirebilir.

Fizyolojik (normal) bir olay olan vajinal doğumun rahat bir şekilde gerçekleşebilmesi için anne adayına hamileliğin başından ititbaren gebelik, kadın vücudunda gebelik sırasında oluşan değişiklikler ve normal vajinal doğumla ilgili ayrıntılı bilgiler verilmeli, nasıl davranması gerektiği anlatılmalıdır.

Gebelik haftasına göre küçük gebelikler

Doğum sırasındaki fetusun ağırlığı gebelik haftasının bir göstergesi olarak kabul edilirdi. Örneğin; 2500 gr.ın altı 'prematür' (tam gelişmemiş), 4000 gr.ın üstü 'postmatür' (miyad aşımı olan) şeklinde değerlendirilirdi. Bu kriterler anormal gelişimin doğum ağırlığından başka faktörlerle belirdiğinin anlaşılması üzerine terk edilerek gebelik haftasına uyan doğum ağırlığı, boy ve baş çevresini içeren normal standardlar geliştirildi. Anormal fetus gelişimi artık 'persentil' adı verilen eğrilere göre değerlendiriliyor: 'Gebelik haftasına göre küçük' (SGA= Small for Gestational Age) olarak adlandırılan fetuslar 10.persentil ve altında kalan grubu oluşturuyor.

14 Mayıs 2012 Pazartesi

Bebeklerde ek besinlere başlama

0-1 yaş arası bebeklerde ek besinlere, bebeğin bulunduğu ay, sindirim sistemi özellikleri ve gereksinimlerine göre başlanılmalıdır. Bebek anne sütü alıyorsa ve yeterliyse 4. aya kadar ek besin vermeye gerek yoktur. Anne sütünün olmadığı veya yetersiz olduğu durumlarda 2. aydan itibaren ek besin vermeye başlanabilir. Bebeklerin besinleri sindirebilmeleri için gerekli bazı enzimler 2. aydan itibaren oluşmaya başlar, bu nedenle ek besinler, fazla miktarda ve çok erken verildiği takdirde bebeğin sindirim sistemi zorlanacak ve ileriki yaşlarda çeşitli sindirim sistemi rahatsızlıkları ortaya çıkacaktır.